reklam
reklam
DOLAR32,5889% 0.35
EURO34,7978% 0.17
STERLIN40,6424% 0.1
FRANG35,8743% 0.75
ALTIN2.499,76% 0,61
BITCOIN2.112.2184.904
reklam
Osman KayaerTÜM YAZILARI

Pompacıdan, “eğitim felsefesi dersleri”

Yayınlanma Tarihi : Google News
reklam

Sürekli mazot aldığım benzincide uzun süredir tanıdığım bir pompacı var. Benzinliğe uğradıkça karşılıklı hal hatır sorar, mazot dolum süresince muhabbet ederiz.

Geçenlerde “Abi, senin belediyedeki görev devam ediyor mu?” diye sordu. Ben de “Hayır, artık öğretmenliğe geri döndüm. İmam Hatip Lisesi’nde görev yapıyorum” dedim. Bunun üzerine bizim muhabbet birden eğitim mevzuuna evriliverdi.

Pompacı, “Abi, bu memlekette eğitim bitmiş, sistem çökmüş” dedi. “Nereden anladın?” diye sorduğumda “Kendi çocuklarımdan” diye cevap verdi ve anlatmaya başladı. Belli ki çocuklarının eğitimi konusunda epeyi dertliydi bizim pompacı.

“Benim iki çocuk var, ellerinden öper. Biri önceki sene, biri de geçen sene liseyi bitirdi. Lakin ikisi de üniversiteyi kazanamadı. Halbuki ders notları iyi idi. Ben çocukların notlarına bakarak seviniyordum ve kendi kendime, dersleri bu kadar iyi ise üniversiteyi kesin olarak kazanırlar diye düşünüyordum. Lakin hiç düşündüğüm gibi olmadı. İkisi de birer yıl arayla sıfır çekti. Anladım ki öğretmenlerin not değerlendirmeleri ciddi değildi. Başımıza dert olmasınlar diye öğrencilere notu bol keseden veriyorlardı anlaşılan. Zaten çocukların sınıfta kalması yok. Böyle lakayt eğitim mi olur Allah aşkına.

Aslına bakılacak olursa, kız neyse de oğlanın okumakta gözü yoktu zaten. Lakin zorunlu eğitim gereği liseye yazdırdık mecburen. Önce bir meslek lisesine yazdırmayı düşündük ama üniversite kazanması zorlaşır diye düz liseye gönderdik çocukları. Bugün keşke düz liseye değil de meslek lisesine gönderseymişim diyorum, ama iş işten çoktan geçti.

Abi, eğitimi bitiren şey 12 yıllık zorunlu eğitim oldu bence. Okumaya kabiliyeti olmayan da, okumakta gözü olmayanda ortaokula ve liseye istemeye istemeye devam ediyor. Ha… bir de kaynaştırma öğrencisi diye engellileri de aynı okula gönderiyorlar. Bir bakıma iyi ama bir bakıma kötü. Keşke başka bir çözüm bulsalar.

Abi, bu zorunlu eğitim işine bir son verseler iyi olacak. Çünkü çocukların yedi sekiz senesi heba olup gidiyor. Ne üniversiteye gidebiliyor, ne meslek öğreniyor, ne hayat tecrübesi kazanabiliyorlar. Ana babaya yük, devlete yük, okula yük, öğretmene yük. Yazık, günah, boşa giden bunca emeğe.”

Anadolu bilgesi gibi konuşmasını daha da sürdürecekti bizim pompacı ama depo doldu, bize de yol göründü. Muhabbet bu kadarla bitti.

Doğrusunu söylemek gerekirse bizim pompacının kendi çocuklarından yola çıkarak söylediği sözlerin önemli bir kısmı doğru. Bunca yıl sonra öğretmenliğe geri döndüğümde benim de ilk fark ettiğim şey “okumak istemeyen” ve okumakla alakası olmayan çocuklardı. Ve onlar farkında olmasalar bile en azından diğerlerinin dikkatlerini dağıtıyorlardı. Elbette bunun müsebbibi on iki yıllık zorunlu eğitimdi. Sınıfın yarıya yakını okula mecburen gelen gençlerden oluşunca ders yapmak ve yapılan dersten verim almak adeta imkansız oluyor.

Zorunlu eğitimin beş yıldan sekiz yıla çıkarılması, 28 Şubatçıların Kur’an Kursları’nın önünü kesmek için icat ettikleri lüzumsuzluktan başka bir şey değildi. Ortaokulun zorunlu olması neyse de lisenin zorunlu olması memleketin kimyasını değiştirecek kadar etkileyici olmaktadır. Bunun etkilerini ve sonuçlarını ileriki yıllarda daha net göreceğiz.

reklam