Ahmet Davutoğlu ve ekibi istifa etti!

Yayınlanma Tarihi :

AKP’den ihracı istenen Ahmet Davutoğlu, Ankara’daki ofisinde düzenlediği basın toplantısında ekibiyle birlikte iktidar partisinden istifa ettiklerini açıkladı.

AKP’den ihracı istenen eski AK Parti Genel Başkanı ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ankara’daki ofisinde kameraların karşısına çıktı. Davutoğlu ile birlikte AK Parti eski Genel Başkan Yardımcıları Ayhan Sefer Üstün ve Selçuk Özdağ ve AK Parti İstanbul eski İl Başkanı Selim Temurci de basın toplantısında hazır bulundu.

Davutoğlu, Ankara’daki yeni parti girişiminin merkez binasında yaptığı açıklamada, “İşletilen sürecin tüzük kurullarının uygulandığı bir işlem değil sonucu baştan yazılmış bir senaryo olduğu aşikardır.” dedi. Davutoğlu, “AK Parti tabanına kendi genel başkanının ihraç edildiğini görme üzüntüsünden kurtarmak için yıllarca alın teri verdiğimiz partimizden istifa ediyoruz” diyerek, ekibiyle birlikte istifa ettiklerini duyurdu.

Davutoğlu ekibiyle birlikte AK Parti’den istifa ettiğini açıklarken,  “Yeni bir siyasi hareketi inşa etmek bizim için tarihi bir sorumluluktur. Bu çerçevede hangi siyasi görüşle mensup olursa olsun bu ülke için sorumluluk hisseden herkesi birlikte çalışmaya davet ediyoruz” dedi.

Davutoğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:

“Hayatımıza anlam katan değerlerin bir siyasi yapış şeklinde tarihe yansıması olarak gördüğümüz ve başarısı için bütün varlığımızı koyduğumuz partimizden ihraç talebiyle karşısına geleceğimizi tahayyül bile edemezdik.”

“AK Partinin siyaset anlayışı 3Y ile şekil bulmuştu. Ak Parti bu anlayışla milletimize büyük hizmetler verdi. Ancak son yıllarda AK Parti milletin gönlünde taht kurmasına sebep olan söylemlerden uzaklaştı.

Sevgili vatandaşlar, demokratik siyasetin temelinde farklılıkların ifade edilmesi bulunmaktadır. Genel başkanlığı bıraktığımız günden itibaren AK Parti’deki aksaklıkları eleştirilerimizi sözlü ve yazılı bir şekilde en yetkili makamlarla paylaştık. Bu önerilerimiz hiçbir şekilde karşılık bulmasa da üç yıl boyunca kamuoyuna karşı hiçbir açıklamada bulunmadık.

Peki niye 22 Nisan’dan itibaren konuşmaya başladık. AK Parti 31 Mart’ta hem ittifak yaptığı partiye hem de rekabet ettiği partilere karşı oy kaybetti. Tabanımız yoğun bir karamsarlık içerisindeydi. Daha önce ilettiğimiz eleştirilerden haberdar olmayan taban bizi de sorumlu buluyordu. Biz 22 Nisan’da kamuoyuyla paylaştığımız görüşlerimizle kuruluş ilkelerinden uzaklaşan mevcut AK Parti yönetiminin muhasebe yapmaya itmek istiyorduk.”

Son yıllarda AK Parti değer söylem ve politikalardan uzaklaştı, her alanda sorunlar başladı. Dava hassasiyetimiz gereği gönül kırmamaya özen gösterdik. Neden 22 Nisan’dan itibaren daha yüksek sesle dile getirmeye başladık?

“FİTNE İLE İTHAM EDİLDİK”

“AK Parti oy kaybetmiştir. Önümüzde kapsamlı bir muhasebe yapacak 4 yıllık seçimsiz bir zaman vardır.”

“Sözlerimiz açık, tespitlerimiz net, tavsiyelerimiz samimiydi. Konuşmalarımızda ülkemizin geleceği, davamız dememize rağmen fitne ile itham edildik. Bizim adlarımızı unutturabileceklerini zannederek tarihleri sildiler. Bizi unutturabilmek için milyonlarca AK Partilinin emeklerini yok sayarak kul hakkına girdiler.”

“Söylediklerimize yanlış diyemeyenler öfke ile bize yönelik ihraç süreci başlattılar. AK Parti’den ihraç için tebligat ulaştığında bir kez daha derin bir hüzünlendim, utanç duydum. Bu siyasi metin son derece özensiz hazırlanmış. ”

“AK PARTİ’NİN ÜLKE SORUNLARINA ÇARE OLMA İMKANI KALMAMIŞTIR”

“Ak Parti 18 yıl önce kurulduğunda ortak akıl, parti içi demokrasi ile geçinmeyi vadetmişti.”

“Yaptığımız eleştirileri önemsemek yerine ihraç kararı alan yönetim tarih ve millet önünde bunu hesabını mutlaka verecektir. Bugün bu ihraçlarla parti içi eleştirilerden kurtulacağını zannedenler bu kopuşu daha da derinden hissedecekler.”

“Muhasebe çağrılarına, yapıcı eleştirilere kulaklarını tıkayan bir yapının millete fayda üretmesi mümkün değildir. Dar bir kadronun hamiyeti altına girmiş Ak Partinin ülke sorunlarına çare olma imkanı kalmamıştır.”

“Yeni bir siyasi hareketi inşa etmek bizim için tarihi bir sorumluluktur. Bu çerçevede hangi siyasi görüşle mensup olursa olsun bu ülke için sorumluluk hisseden herkesi birlikte çalışmaya davet ediyoruz.”

Ahmet Davutoğlu kimdir?

Siyasetçi, uluslararası ilişkiler uzmanı, akademisyen ve büyükelçi, eski Dışişleri Bakanı, eski Başbakan Vekili, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 2. genel başkanı ve Türkiye Başbakanı… AK Parti içerisinde birçok görevde bulunan Ahmet Davutoğlu, bugün yaptığı açıklama ile parti üyeliğinden istifa etti.

Ahmet Davutoğlu

Ahmet Davutoğlu 26 Şubat 1959 tarihinde Konya’nın Taşkent ilçesinde doğdu. İstanbul Erkek Lisesi’ni bitirdikten sonra, 1983-84 eğitim öğretim yılında Boğaziçi Üniversitesi’nin Ekonomi ve Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümlerini çift anadal programıyla bitirdi. Aynı üniversitenin Kamu Yönetimi Bölümünde Yüksek Lisans, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümünde de doktora yaptı.

1990 yılında, Malezya Uluslararası İslam Üniversitesi’nde yardımcı doçent olarak çalışmaya başladı. Üniversitenin Siyaset Bilimi bölümünü kurdu ve 1993 yılına kadar bu bölümün başkanlığını yürüttü. 1993 yılında doçent oldu ve 1995–1999 yılları arasında Marmara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde çalıştı. 1995-1999 yılları arasında Yeni Şafak gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. 1998–2002 yıllarında, Silahlı Kuvvetler Akademisi ve Harp Akademilerinde misafir öğretim üyesi olarak ders verdi.

1999–2004 yılları arasında profesör oldu ve Beykent Üniversitesi’nde, üniversite yönetim kurulu üyeliği, senato üyeliği ve Uluslararası İlişkiler Bölümü başkanlığı, Marmara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde de misafir öğretim üyeliği yaptı.

SİYASETÇİ, AKADEMİSYEN, ESKİ BAŞBAKAN… 

Türk siyasetçi, uluslararası ilişkiler uzmanı, akademisyen ve büyükelçi, eski Dışişleri Bakanı, eski Başbakan Vekili, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 2. genel başkanı ve Türkiye Başbakanı. 2014–2016 yılları arasında AK Parti genel başkanlığı ve Başbakanlık görevini sürdürdü. Bu görevinden önce 2009–2014 yılları arasında Recep Tayyip Erdoğan tarafıdan kurulan 60. Türkiye Hükûmeti ve 61. Türkiye Hükûmeti’nde Dışişleri Bakanı olarak yer aldı.

2003–2009 yılları arasında o dönem başbakanlık yapan Erdoğan’ın ve Abdullah Gül’ün dış politika danışmanlığını yaptı. 2011, Haziran 2015 ve Kasım 2015 Türkiye genel seçimleri’nde AK Parti Konya milletvekili olarak meclise girdi. Başbakanlık görevinden 22 Mayıs 2016 tarihinde istifa etti.

62. TÜRKİYE HÜKÜMETİNİ KURDU

27 Ağustos 2014’te, Adalet ve Kalkınma Partisi 1. Olağanüstü Büyük Kongresinde Genel Başkan seçildi ve 28 Ağustos 2014’te cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan başbakanlık vekaletini aldı ve 62. Türkiye Hükûmetini kurmakla görevlendirildi. 6 Eylül 2014’te 62. Türkiye Hükümeti Davutoğlu başbakanlığında güven oyu alarak resmen göreve başladı.

Davutoğlu 7 Haziran seçimleri sonrasında 45 gün içinde hükümetin kurulamamış olması üzerine Cumhurbaşkanının TBMM seçimlerinin yenilenmesine karar vermesi üzerine ülkeyi 1 Kasım 2015’te yapılacak seçime kadar yönetmek üzere seçim hükûmeti başbakanı oldu. Kasım 2015 Türkiye genel seçimleri lideri olduğu AK Parti tarihindeki en yüksek oy sayısı ile yüzde 49.4’lük oy alarak tek başına iktidar olmak için gereken çoğunluğa ulaştı. Sonrasında Davutoğlu 64. Türkiye Hükûmeti’ni kurarak başbakanlık görevine devam etti.

Başbakan Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaşadığı ihtilafın sonucu olarak, 5 Mayıs 2016 günü 1 Kasım seçiminden sonra sadece 6 ay görev yapmasını nazara vererek “4 yıllık sürenin daha kısa sürmesi benim tercihim değildir. Zarurettir” şeklinde bir açıklama yaptı ve AK Parti’yi 22 Mayıs’ta yeni Genel Başkan seçimi yapması için Olağanüstü Büyük Kongre’ye çağırdı. Kamuoyunda, bu kararın bir gün önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile gerçekleşen toplantı sırasında alındığı ifade edildi. 22 Mayıs 2016 tarihinde Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan basın açıklamasıyla Bakanlar Kurulu ve Başbakanlık görevinden istifa ettiği açıkladı.

DAVUTOĞLU’NUN BAŞBAKANLIĞINDA YAŞANANLAR

7 Haziran seçiminde, birinci parti çıksa da AK Parti kurulduğu günden bu yana ilk kez parlamentoda azınlığa düştü. Davutoğlu liderliğindeki AK Parti’nin ısrarla seçime parti olarak girmemesi mesajını verdiği HDP’nin yüzde 13 oy oranına ulaşmasının etkisiyle hiçbir siyasi parti tek başına iktidar olabilmek için gerekli olan 276 milletvekili sayısına ulaşamadı. AK Parti 3 Kasım 2002 seçimlerinden beri ilk kez Meclis çoğunluğunu kaybetti ve yüzde 40,8 oy oranı ve 258 milletvekili çıkartabildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükümeti kurma görevini halen başbakanlık görevini sürdüren Davutoğlu’na verdi. Davutoğlu, daha çok uluslararası müzakerelerde kullanılan “istikşafi görüşme” (keşif amaçlı görüşme) iç siyaset literatürüne sokarak CHP ile görüşmek üzere bir komisyon oluşturdu. “Koalisyon görüşmesi” adı verilmeyen bu görüşmeler günlerce devam etti. CHP, sürecin sonunda AK Parti’den hiçbir aşamada “birlikte hükümet kuralım” teklifi gelmediğini açıkladı.

Yine Davutoğlu zamanında 20 Temmuz’da, Suruç’ta, Kobani’deki çocuklara oyuncak taşıyan gençlere yönelik IŞİD tarafından canlı bomba saldırısı düzenlendi. 34 kişi yaşamını yitirdi. 22 Temmuz’da Ceylanpınar’da görevli iki polis, yaşadıkları evde, başlarından vurularak öldürüldü. Bu olay çözüm sürecinin sonu oldu. Başbakan Davutoğlu’nun imzasıyla 24 Temmuz’da PKK ve IŞİD’e yönelik operasyonlar başlatıldı. Operasyonlar, çözüm sürecinin resmen bittiği anlamına geliyordu. 26 Temmuz’da da PKK’den “Ateşkes fiilen bitmiştir” açıklaması geldi. 29 Temmuz’da Cumhurbaşkanı Erdoğan, çözüm sürecinin artık yürütülemeyeceğini açıkladı.

Koalisyon görüşmelerinden sonuç çıkmayınca, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Davutoğlu dışında ikinci kez hükümeti kurma görevlendirmesi yapmadı ve 26 Ağustos’ta anayasa gereği yenileme seçimi yapılması kararı verdi. Cumhuriyet tarihinde örneği olmayan bu süreçte, 1 Kasım’daki seçime kadar seçim hükümetinin ülkeyi yönetmesi gerekiyordu. Anayasa gereği tüm partilerin hükümette temsil edilmesi zorunluluğu vardı. Davutoğlu, TBMM’de temsil eden partilerden kendi belirledikleri isimlere bakanlık önerisi yaptı. CHP ve MHP, bu süreçte hükümete bakan vermeyeceğini açıkladı. HDP’den iki ismin yer aldığı kabineye girme teklifini partisinin kararına rağmen kabul eden MHP’li Tuğrul Türkeş, Başbakan Yardımcısı oldu. Türkeş, daha sonra MHP’den atıldı, AK Parti saflarına geçti.

Davutoğlu, Suriye’de çatışmalı dönemin başladığı 2012 yılında Dışişleri Bakanlığı görevindeydi. Söylemleriyle tartışmalara neden olan Davutoğlu izlediği Suriye politikasıyla eleştirilere neden oldu. Davutoğlu, 24 Kasım 2015’te TSK tarafından düşürülen ve Türkiye-Rusya arasında krize neden olan Rus savaş uçağıyla ilgili “Emri ben verdim” açıklaması yaptı.

DAVUTOĞLU ‘ANKETLERDE YÜKSELİYORUZ’ DEMİŞTİ

8 Eylül’de ülke genelindeki HDP binalarına yönelik saldırılar gerçekleşti. Bu dönemde Davutoğlu’nun yaptığı, “Anketlerde yükseliyoruz” açıklaması büyük tartışma yarattı.
10 Ekim’de Ankara’daki barış mitingine IŞİD iki canlı bombayla saldırı düzenledi. Ankara Garı önündeki bu saldırıda 102 kişi yaşamını yitirdi. Cumhuriyet tarihinin en büyük saldırısından sonra Davutoğlu’ndan “kokteyl terör” açıklaması geldi. Davutoğlu, katliam için IŞİD ile birlikte PKK’yi de işaret etti.

Davutoğlu’nun 20 Ekim’deki, 1990’lı yıllardaki faili meçhul cinayetleri sembolize eden “AK Parti giderse beyaz Toroslar gelir” açıklaması da büyük tartışma yarattı.

1 Kasım’da yenilenen seçimde, AK Parti yüzde 49 oya çıkarak 317 milletvekili ile tekrar tek başına iktidar oldu. HDP, barajı aştı ve yüzde 10,7 aldı. MHP de oy kaybederek yüzde 11’e düştü. CHP’nin oyları ise yüzde 25’e çıktı.

1 Kasım seçiminden sonra Ocak 2016’da Sultanahmet’te IŞİD yabancı turistlere yönelik saldırı düzenledi. Mart ayında İstiklal Caddesi’nde IŞİD bombalı saldırı yaptı. Bunu Nisan’da Bursa’daki IŞİD saldırısı izledi. 2016 yılı sonunda Cizre, Sur ve Yüksekova başta olmak üzere yerleşim yerlerindeki operasyonlarda çok sayıda insan öldü, mahalleler boşaltıldı.

Davutoğlu, bugün yaptığı basın açıklaması ile AK Parti üyeliğinden istifa etti. (HABER MERKEZİ)

 

 

Basın No: