Malta adası Afrika ile Avrupa arasında kalmış küçük ama stratejik öneme sahip şirin bir ada. Bazıları bakınca haritada göremediklerini söyleyebilir ama gidip gördüğünüz zaman ne kadar eğlenceli bir ada olduğunu anlamak o kadar da zor olmayacaktır.
Sanırım Malta ve Türkler Kanuni Süleyman zamanlarında tanışmıştı. Maltalılar diyor ki Türkler adaya giremedi. Biz bu olayı araştırdık ve çarpıcı sonuçlara sonuçlara ulaştık. Kaynak Osman abi(bilge adam). Türkler adaya çıkarma yaparken Paccevile sahillerinden adaya çıkıyorlar. Sonra bizimkiler komutanım Fuego’ ya da bakalım Koyote’ye de bakalım derken ufak ufakta demlenmişler tabi sonuç malum. Tabi ki şaka yapıyorum. Osmanlı adaya sahip olmak üzereyken Kanuni Sultan Süleyman’ın ölmesi üzerine adayı terk edip İstanbul’a dönmüşlerdir. Ama Maltalılar biz Türkleri şöyle yendik böle yendik, bizim şövalyelerimiz öyle iyi böle iyi..
Tabi zamanla Osmanlı z güçsüzleşmeye başlamış, Avrupa’dan elini ayağını çekmeye başladı. Kaybedilen her savaş bizim Anadolu’ya dönmemize neden oldu. Artık orada bağımsızlık mücadelesi vermeye başlamıştık. Bu arada Malta çoktan, İngilizlerin himayesine girmişti. Biz İngiltere, Fransa, Rusya, Yunanistan, İtalya vb ülkelere karşı bağımsızlık mücadelesi verirken, Maltalılar sömürge olmaktan dolayı bu günlerde de çok mutlular..
Ve yıllar geçti ve Türkler tekrar Malta ya gitmeye karar verdi. Neden çünkü Malta’ ya vize almak çok kolaydı. Malta ucuzdu, Malta sıcaktı. Bir şekil de gelmiştik Malta’ ya. Atalarımızın elde edemediği Malta’yı ele geçirecektik ama bir baktık ki Malta’nın yarısı zaten Türklerle doluydu. Hele bir dönem İll Merill otelde sadece çalışanlar Türk değildi. Bir gece Fuego’daydık dj dediki kendimi Türkiye de tatil de gibi hissediyorum.. EC dil kursunda sekiz kişilik sınıfın sekizi de Türkmüş. Belki ben 10 tane kebap salonu gördüm küçücük Malta’da. Rus arkadaşım Natali İngilizceden daha fazla Türkçe de öğrendi..
Şu bir gerçek ki biz asimile edilmesi en zor milletiz. Malta’ da bile Türk gibi yaşadık. Elin gavurlarına bile kıskançlıklarımızla Malta’ yı zehir ettik. Malta’ da bile sucuk yemeyi başarmış bir milletiz. Başkasının giriş kartıyla Hilton Otelinin tesislerinden yaralanabilecek kadar Türklüğümü sergiledik. Ya ülkemizden 3000 km ilerde bile askerlik anılarını anlatabildiler.. Balkondan balkona birbirimize seslendik. Milli maça İsviçreliler gittik ama dayanamadık küfürlü konuştuk.. Bazılarımız sevgilileri aradığı zaman boş bir odaya geçip sessiz sessiz konuştu.. Otelin telefonları bedava diye millet sıkıldıkça birbirini aradı. Hatta o kadar abarttık ki yabancıları bile bezdirdik. Kuru fasulye ve pilav yapıp toplanıp yedik. Toplanıp dedikodu yaptık..
İnsanlar kuralları uyguladığı için şaşırdık. Yaya geçidinde arabaların geçmesini beklerken duran arabalara geçsene kardeşim ne bekliyorsun manyak mıdır nedir dedik. Hatta bu halimize polisler bile güldü meğer ki basınca arabalar dururmuş.. Otelin internet salonunda ki pc bozuldu biz gittik tek tek bedava nete girdik gecenin ilerleyen saatinde.. Normalde erkekler sarhoş olur olay çıkarır bayanımızın biri kafayı buldu bağırdı çağırdı.
Avrupa dedik medeniyet dedik polisten 20 metre uzakta alkol koması geçiren çocukla kimsenin ilgilenmediğini gördük. Turistlerin barlarda dayak yediğine şahit olduk. Otobüslerde ikaz düğmesinin olmadığını eski bir ipi çekmemiz gerektiğini anladığımızda kıs kıs güldük. Vize ofisine gittiğimizde bilgisayar göremedik ve Avrupa Birliği bu mu oluyor dedik..
Ya kaldığımız sürede asimile olmamamızla övünsek mi övünmesek mi bilmiyorum. Düşünsenize kız-erkek arkadaşımızı, eşimizi kıskanmadığımızı. Annemize babamıza adıyla hitap ettiğimizi.. Gittiğimiz cafelerde yan masadaki kızlara-erkeklere bakmadığımızı. Malta’da bile Fenerbahçe Galatasaray muhabbeti yapmadığımızı. Neden biz ezelden beri hür yaşadık şimdi daha iyi anlıyorum. Çünkü biz bu yüzden asimilize olamıyoruz. Düşünsenize aramızdan biri yabancılara kahve falı baktı , ingilizce ben size daha ne diyeyim.
NE MUTLU MALTA DA TÜRK GİBİ YAŞADIM DİYENE!!!!
