reklam
reklam
DOLAR32,6031% 0.39
EURO34,8266% 0.25
STERLIN40,6487% 0.12
FRANG35,8786% 0.76
ALTIN2.491,69% 0,29
BITCOIN2.133.8764.148
reklam
HALİL DÜZENLİTÜM YAZILARI

Drama Köprüsü Bre Hasan

Yayınlanma Tarihi : Google News
reklam

Son yıllarda sosyal medya o kadar gelişti ki artık her şey elinizin altında. Haber izlemek için Akşam haber bültenlerini yâda dizi ve film izlemek için saatlerce TV başında beklemenize gerek kalmadı. Bu değişim ve dönüşüm medya sektörüne de yansıdı. Artık TV kurmak için yâda medya sahibi olmak için çok büyük bütçeler ayırmanıza, devasa kadrolar çalıştırmanıza gerek yok. Bir tane “Akıllı Telefonunuz” varsa birazda bu işlere meraklıysanız yeni dönemin medya patronu bile olabilirsiniz.

Bende zaman zaman vakit buldukça Youtupe üzerinden yayın yapan gazetecilerin kanallarına takılıyorum. Eski başbakanlardan Tansu Çillerin basın müşavirlerinden Memduh Bayraktaroğlu’da günde iki sefer canlı yayın yapıyor. Günlük siyasi ve ekonomik gelişmeleri yorumluyor, zaman zamanda şarkılar söylüyor. Eğlenceli bir kanal yaklaşık 132 bin abonesi var. En son denk geldiğimde “Drama köprüsünü” söylüyordu.  Bizim gibi biraz tarihe meraklı olanlar için “Drama köprüsü ve Depreli Hasan” ismini duyup da Rumeli Anavatanın içimizdeki burukluluğunu hissetmemek olur mu?

“Drama köprüsü Hasan dardır geçilmez,

Soğuktur suları Hasan bir tas içilmez

At martinini Debreli Hasan dağlar inlesin,

Drama mahpusunda Hasan Kara kedi dinlesin…”

Peki kimdir Debreli Hasan? Nerede doğmuş, nerede yaşamış, nerede ölmüştür? Gerçekten Debreli midir; yoksa Rumeli Türkçesiyle “söyle be Hasan” manasında “De bre Hasan” diye mi okunmalıdır bu türkü? Bütün bunları bilmiyoruz.  Bildiğimiz Drama köprüsü aslında Depreli Hasan isimli bir genç adamın hikâyesi… Debre neresi? Debre Selanik’e çok yakın bir şehir. Hasan’da Debre’ye bağlı Kayılar köyünden… Kayılar biliyorsunuz Osmanlıyı kuran ailedir.

Debreli Hasan askerlik çağına gelince her Türk genci gibi büyük bir sevinçle birliğine katılır. Askerde komutanı arkadaşlarının yanında Hasan’ı çok feci dövüyor. Onuru ve gururu kırılan Hasan yanına “Kara Kedi” isimli arkadaşını da alarak dağa çıkıp eşkıya oluyor… Yalnız bu bizim bildiğimiz eşkıya gibi değil… Tıpkı Köroğlu gibi… Robin Hood gibi birisi…

Yakın zamana kadar türküde bahsi geçen “Drama Köprüsü’nün” nerede olduğu bilinmiyordu.

Drama’da yaşayan yerel tarihçi olan Drama Küçük Asyalılar Mübadiller Derneği Başkanı Nikos Latsistalis, uzun yıllardır devam eden çalışmalar sonunda, Yunanistan’ın Drama kentine bağlı Nikiforos ve Karyafiton köyleri arasında uzanan tarihi su kemerini keşfetmiş.

Türküden öğreniyoruz ki Drama Köprüsü geçilmeyecek kadar dar imiş. Bu su kemeri de dışarıdan bir köprüye benziyor, ama yalnızca yarım metre genişliğinde…

Türkünün ikinci dizesinde sözü geçen “soğuktur suları bir tas içilmez…” şifresi de bir su kemerine işaret ediyor zaten…

Drama Köprüsünün bu su kemeri olabileceğine dair bir kuvvetli iz de köprüye yakın iki köyün eskiden Türklerin oturduğu mübadil köyleri olması: Nikiforos bundan doksan sene önce Nusratlı idi, Karyafiton ise Kozluköy…

Peki, kimdi gerçekten bu Dramalı Hasan? Hakkında bildiğimiz çok az şeyden birisi tıpkı İngilizler’in Robin HOOD’u gibi zenginden alıp fakire dağıtan bir eşkiya olduğu…

“Yorgo Çorbacıdan istediği beş yüz liracıklar” ile fakir gençleri evlendirdiği anlatılan Debreli Hasan, basbayağı bir eşkıya olduğu halde Samsunlu yaşlı mübadiller bir sevgi ifadesi olarak ondan “Hasancık” diye bahsederler. Belli ki Balkan Harbi’yle beraber 1912–1923 arası Rodop Dağları’nda yaşanan otorite boşluğunda Debreli Hasan gibi eşkıyalar haklıyla haksızı ayırma vazifesini üstlenmişler. Kim bilir belki de Yunanlı ve Bulgar askerlerinin mezaliminden Müslüman halkı korumaya çalışmışlar…

Her neyse… Türküyü yakanlar sanki Debreli Hasan’ın kayıplara karışacağını bilir gibi:

“Drama köprüsünü Hasan gece mi geçtin,

Ecel şerbetini Hasan ölmeden mi içtin?”

 

Diye sormuşlar ya… Ben de size sorayım: “Sakın Debreli Hasan mübadele gemilerinin birisiyle Samsun’a gelmiş olmasın? Bugün bir mübadil mezarlığının unutulmuş bir köşesinde uyuyor da acaba biz köyümüze giderken yanı başından geçip gidiyor olmayalım?”

Peki, ama nerede? Çinik’te mi, Devgeriş’te mi, Selemelik’te mi, Alaçam’da mı, Tahna’da mı (Kayabaşı) Kocaoğlu’nda mı yada Demirciköy’de mi?

Bekleyelim bakalım, nasıl olsa bir gün meraklı bir Rum tarihçi, Yunanistan’daki adli kayıtları kurcalayıp  bize bir şeyler söyler!

Sevgiyle kalın…

 

 

 

 

 

reklam