reklam
reklam
DOLAR32,3436% 0.24
EURO35,1046% -0.16
STERLIN40,8932% -0.39
FRANG35,8616% 0.38
ALTIN2.308,80% 1,37
BITCOIN2.290.1572.479
reklam
HALİL DÜZENLİTÜM YAZILARI

Amasya Mumyaları ve Yürek Burkan Hikâyeleri

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi : Google News
reklam

Amasya, Yeşilırmak’ın açtığı iki tarafı yüksek kayalıklarla çevrili dar ve uzun bir vadide kurulmuştur.  Vadinin iki tarafının dik yamaçlara sahip olması sebebiyle buralarda yerleşme fazla olmamıştır. Şehir Yeşilırmak vadisi boyunca doğu-batı yönlerinde uzunlamasına yayılma göstermiştir. Bu durum şehrin eski nüvesini kısmen de olsa korumasına sebep olmuştur. Şehir Karaman, Kırklar, Lokman ve Ferhat dağları ile çevrilidir.

Amasya kuruluşu itibariyle “kale şehir” şeklinde bir gelişme göstermiş, zamanla kalenin dışına taşarak “açık şehir” olma özelliğini kazanmıştır. Kale şehir konumundaki şehirlerin en belirgin özelliği yerleşme sahasının çok büyük bir bölümünün sur içerisinde olmasıdır. Bu yapıdaki şehirlerde yerleşim zamanla kalenin çevresine veya eteklerine taşmış ve açık şehir haline gelmiştir.  Amasya’nın “açık şehir” hüviyetine, Türklerin şehri fethiyle birlikte kalenin çevresine ve eteklerine yerleşmeye başlamalarıyla kavuştuğu sanılmaktadır.

Amasya’nın bilinen tarihi MÖ 3000 yılına kadar gitmektedir. Bu tarihten Türk hâkimiyetinin başlangıcı olan 1071 yılına kadar geçen sürede şehre; Hattiler, Hititler, Frigler, Kimmerler, Lidyalılar, Persler, Pontus Krallığı, Roma İmparatorluğu ve Bizans imparatorluğu hâkim olmuştur.

Türk hâkimiyeti dönemi ise, 1071 Malazgirt zaferinden sonra Alparslan’ın emirlerinden Melik Ahmet Gazi’nin (Danişmend Gazi) şehri fetih edip, Amasya merkez olmak üzere 1074 yılında Danişmend’li Devlet’ini kurmasıyla başladı.

Anadolu Selçuklu Sultanı I. Mesud’un 1143 yılında tüm Danişmend ülkesini ele geçirmesiyle Amasya, Selçuklu hâkimiyetine geçti.  Bu dönemde bölgeyi etkileyen en önemli iki olay, 1240 yılındaki Babai ayaklanması ile 1243’deki Moğol istilası olmuştur. Bu istila sonrasında ise Amasya Moğol İlhanlı yönetimine geçti.

İşte bizim anlatacağımız Amasya müzesinde bulunan Mumyalar’da bu dönemde yaşamış insanlara ait. Amasya da bulunan mumyaları yolu Amasya’ya düşen çoğu insan mutlaka görmüştür. Yıllar önce bir Amasya ziyaretimde Beyazıt külliyesinin havlusunda bu mumyaları görmüştüm. Kim olduklarını sorduğumuzda emin olun çok detaylı bilgi verecek kimse yoktu. Kimisi karşı kayalıklarda bulunan kaya mezarlarından çıkan mumyalar diye bahsederken, kimisi de Moğol Valileri ve aileleri diye bahsetmişlerdi.

Hepsi o kadar işte. Oysa orada yatan kahraman bir aile var. Maalesef, insanlarımız tarihi çok fazla bilmiyor ve merak da etmiyor. Asıl üzüldüğüm yerde işte tam da burası.

Amasya Müzesi yenilendi

Amasya müzesi yenilendi ve yeni sergi salonları düzenlendi. Amasya Muhteşem bir şehir, müthiş bir tarihi zenginliği var. Amasya müzesinin diğer müzelerden çok farklı bir özelliği var. Burada bizim mumyalarımız var. Mumya deyince aklınıza Eski Mısır mumyaları gelmesin. Bu mumyalar Anadolu Türk tarihi ile ilgili mumyalar. Burada bulunan mumyaların hayatları ile ilgili detaylar bizi son derece ilgilendiriyor.

Peki;  Anadolu mumyalarında durum neydi?  Eski Mısır mumyalarında Firavunlar da şu anlayış vardı: “Ben öldüğümde beni öyle bir koruyun ki aradan milyonlarca yıl geçtikten sonra bile elim, kolum, ayağım ve tüm vücudum sağlam bir şekilde kalsın”

Orta Asya da Kurganlarda çıkan Eski Türk Mumyalarında da kurumuş derilerin üzerinde çeşitli dövmeleri görmekteyiz. Yine Osmanlı Padişah mumyalarımız vardır. Kanuni Ziğatvar’dan mumyalanmış olarak getirilmiştir. Sultan 1. Murat Kosova’dan mumyalanmış olarak getirildi. Peki ya Anadolu Mumyaları? Bu sorunun cevabı için Amasya müzesine mutlaka gitmelisiniz.

Bunlar ne Eski Mısır Mumyaları ne Orta Asya Türk mumyaları nede Osmanlı Sultan mumyaları. Burada toplam 7 tane mumya var. Bunlardan 2 tanesi İlhanlılar dönemi Moğol valilerine ait. Bu valiler sadece Ege bölgesini yada Akdeniz bölgesini değil tüm Anadolu’yu yönetmiş olan Moğol valilerine aittir. Bu valilerin bir tanesinin ismi Cumudar diğerinin ismi de İşbuğa Noyin dir. Onların yanında 5 tane daha mumya var. Bir tanesi yetişkin bir Erkek ve yanında bir kadın ile 3 tane çocuğa ait mumyalar. Hatta bir tanesine çocuk bile diyemeyiz bir bebeğe ait. Bu beş insan boğularak öldürülmüşler.

Bunların hikâyeleri çok önemli. Keşke tüm Amasya ya gelen tüm ziyaretçilere bu hikayeler anlatılsa.

Şimdi sizlere bunları anlatmak istiyorum. Bu ibret dolu hadiseleri mutlaka yerinde ziyaret etmelisiniz.

Amasya müzesinde mumya odasına girdiğinizde en sonda 2 tane Moğol Valilerine ait mumyalar bulunuyor. Birinci sırada Anadolu Valiliği yapan Cumudar  ve hemen yanında yine Anadolu Valiliği yapan İşbuğa Noyin’e ait mumyalar bulunuyor.

Tabi bunları düşünürken şunları unutmamak lazım. Yıl 1243 Kösedağ savaşı. Cengiz Hanının orduları çeşitli kollara ayrılmışlar… Bir tanesi Karadeniz’in kuzeyinden Macaristan’a kadar girip işgal etmişlerdi. Bir kısmı da Timuçin’in komutasında Çin’e girmişlerdi. Hülağu komutasındaki Moğol orduları da önce Bağdat’a girdiler Abbasi devletini ortadan kaldırdılar ve Anadolu’ya yöneldiler. Kösedağ savaşında Anadolu Selçuklu devletini etkisiz hale getiren Moğollar Anadolu’ya girdiler ve çok büyük katliamlar ve zulümler yaptılar. Bu zulümlerin arkasından tek tek Müslüman olarak Anadolu da çok büyük eserler bırakmışlardır.

Cumudar’ın yanında Noyin yatmaktadır. Mumyalara baktığınızda bu iki mumyanın Moğol olduğunu hemen anlıyorsunuz. Bizim Orta Asya Kıpçak Türkleri de çekik gözlüdür ancak bunların elmacık kemikleri daha çıkıktır.

Moğol Valilerin mumyaları burma minareli camide bulundu

 

Moğol Valilerin mumyaları Amasya’da bulunan Burma minareli caminin kümbetinde bulunan kriptasın’da bulundu. Bunlar Müslüman olmuşlardı. İslam’a artık kıymet veriyorlardı. İslam adına eserler vermenin onları yücelttiğinin farkındaydılar.

Sivas çifte minareli Cami, Erzurum çifte minareli Cami, Erzurum Yakutiye medresesi, Amasya Emir Toruntay Medresesi  ve onlarca eser yaptılar. Tabi burada Anadolu’nun çok yüksek bir medeniyete sahip Müslüman Türk toplumunun onların düşmanlarını nasıl dostları yaptıklarını, nasıl kendilerine benzettiklerini de görmek lazım. Bu anlamda Atalarımızın büyüklüğü tartışılmazdı. Bu valilerden Özellikle Cumudar Amasya’ya pek çok cami yaptırmıştır. Yüzyıllardır halk arasında oraya Cumudar türbesi, Cumudar Kümbeti denmektedir. Sonraki yıllarda Noyin de vefat ettiğinde cenazesi mumyalandı ve Cumodar’ın yanına kondu. Cumudar ve Noyin’in mumyaları yüzlerce yıl bu caminin kümbetinde kaldılar. Daha sonra da Amasya’nın başka bir köşesinde küçük bir caminde saklanan diğer cenazeler onların yanına getirildiler.

İşte o diğer beş mumya kimlere aitti? Gelin isterseniz biraz da onlardan bahsedelim:

İşbuğu Noyin yanında bulunan Yetişkin bir Erkeğe ait olan Mumya Anadolu Selçuklularının Önemli vezirlerinde Muinüddin Süleyman Pervan’nin oğlu İzzetdin Pervaneye aittir. O günlerde Memlüklü devleti kurulmuş ve başında bir Türk sultanı olan Baybars bulunuyordu. Baybars’ın başında olduğu Memluklu ordusu o ana kadar durdurulmayan Moğol ordusunu 1264 yılında  Aynicâlût Savaşında yenmiş ve Moğol  ilerleyişini durdurmuşlardı. 1277 yılında Moğol ordusu ve Memluklu ordusu bu sefer Elbistan civarında karşı karşıya gelecektir.

Bu savaşta  Muinüddin Pervane Sultan Baybars ile işbirliğine girdi ve Moğollara pusu kuruldu. Moğolların yanında bir esir gibi onlara bağımlı hareket eden Selçuklu askerleri Elbistan Nurhak dağlarındaki vadiye Memlukluları yenmek için girdiler. Pusu kurulmuştu. Muinüddin Pervane Baybars ile yapmış olduğu işbirliği neticesinde Selçuklu askerleri Moğol ordusunun gerisinde kaldı. Nurhak dağlarının çevirdiği vadiye Moğol ordusu önce girdi. Selçuklu askerleri vadiye girmeden arkada kaldı. Memluklular plan dâhilinde Moğol ordusunu çeviriverdiler. Moğol ordusu tamamen yok edildi. Aylar sonra Moğol İlhanlı devletinin Hükümdarı Abaka Han bölgeye geldi ve savaşın yapıldığı vadide incelemelerde bulundu. Binlerce Moğol askeri burada ölmüştü ve aralarında bir tane bile Selçuklu askeri yoktu. Abaka Han anladı, Selçuklular ile Memlüklüler işbirliği yapmıştı ve tabi bunun cezasını Selçuklu Türklerine kesmeliydi.

Abaka Han Muinüddin Pervaneyi yanına çağırttı. Muinüddin Pervane gitmese olmazdı. Mecburdu gitmeye, eli mahkûmdu. Gitmeseydi Moğollar Anadolu’daki Müslüman Halka kitle imha uygulardı. Adet üzere Abaka Han Muinüddin Pervane’yi sofrasına kabul etti. Yedirdi, içirdi. Muinüddin Pervane izin istedi. Ayak yoluna gidecekti. Abaka Han bir adamını peşinden gönderdi ve Muinüddin Pervane’yi öldürttü. Muinüddin Pervane şehit edilince o günlerde Amasya da bulunan oğlu İzzeddin Pervane ayaklandı. Amasya’nın o yalçın tepesindeki kaleye sığındı. Moğollar kaleyi kuşattılar. İzzeddin Pervane aylarca direndi. Aylar sonra Moğollar ordularını kaleye yığdılar ve Amasya kalesine girdiler. Moğollar çok acımasızdı. İzzeddin Pervane ve yanındaki hanımefendiyi (bir rivayete göre hanımı bir rivayete göre annesi. Yapılan incelemelerde kadınının cesedi çok daha yaşlı çıkıyor. Dilim varmıyor söylemeye belki de eşini köleleştirip sattılar. Buradaki hanımefendi izzeddin Pervanenin annesine ait) boğdurarak şehit ettiler.

Moğollar çok acımasızdı. İkisi kız bir tanesi de erkek olan çocukları idam ettiler. Hele bir tanesi daha bebekti. Onların yaşlarının küçük olmasına bakmadan onları da boğarak şehit ettiler. O günkü Müslüman Amasya halkı bu beş kişilik ailenin cesetlerini muhafaza ettiler. Daha önce kilise olan ve Danişmentlilerin Amasya’yı fethi sonrasında Camiye çevrilen Fethiye caminin bodrum katında cenazeler muhafaza edilerek saklandı. Sonraki yıllarda bu beş cenazede buradan alınarak Cumudar kümbetine getirilerek Moğol valileri Cumudar ve Noyin’in yanına kondular. Burada mumyalar yüzlerce yıl kaldı. Cumhuriyet döneminde mumyalar buradan alınarak Beyazıt Külliyesine getirildi ve uzun yıllar burada sergilendiler. Bir süre önce Mumyalar Beyazıt külliyesinden alınarak Amasya müzesine kondular.

Bir gün mutlaka Amasya’ya gidin ve bu mumyaların başında durun, Moğolların Anadolu da zulümle gelip yaptıklarını hatırlayın. Sonra Zengin Türk İslam kültüründen nasıl etkilendiklerini, teker –  teker nasıl Müslüman olduklarını düşünün. Burada yatan iki Moğol valisi ikisi de Müslüman. Cami yaptırıp kümbetlerinde yatacak kadar inançlılar. Sizlerde bu şehitlerin başında birer Fatiha okumayı ihmal etmeyin.

 

 

reklam